7 Ağustos 2011 Pazar

BÜTÜN YÖNLERİYLE GÜRÜN İLÇESİ (V)

GÜRÜN İLÇESİ FOLKLORU

EL SANATLARI

-Folklor Hakkında

-El San’atları hakkında

-Dokuma ve Giyim

-Kilim-Halı-Şal Dokumaları

-El sanatlarında yer alan motif ve desenler

-Çorap-Dantela ve Oyalar

-Kadın Giysileri

-Kadın Başlıkları

-Gürün İlçesi Tarihi Evleri ve özellikleri

-Gürün Evlerinde Ahşap Malzeme ve süsleri

-Gürün İlçesinde yerleşme Birimleri ve yerleşme düzeni

-Subaşı Durak, Gürün Çeşmeleri

-Gürün Mutfağı









Mehmet Ali Öz





İÇİNDEKİLER

01-İçindekiler

02-Takdim

03-Takdim

04-Önsöz

05-Folklor(Halk Bilimi)Hakkında

06-El Sanatları Hakkında

07-Dokuma ve Giyim

08-Gürün İlçesi el sanatlarında(Boyama tekniği ve kök boyalar)

09- Gürün ilçesinde El sanatları(Kilim-Halı-Şal ve çeşitli dokumalar)

10-Gürün İlçesi el sanatlarında yer alan motif desen veya imler

11-Gürün İlçesi el sanatlarında Motif ve desenlerin isimleri

12- Gürün İlçesi el sanatlarında Motif ve desenlerin anlamları

13-Gürün İlçesi el sanatlarında(Kilim Dokumacılığı)

14-Gürün İlçesi Kilimleri

15-Gürün İlçesi el sanatları(Halı Dokumacılığı)

16- Gürün İlçesi el sanatları(Şal Dokumacılığı)

17-Gürün İlçesi el sanatları(Çoraplar)

18-Gürün İlçesi el sanatları(Dantelalar)

19-Gürün İlçesi el sanatları(Oyalar)

20-Gürün İlçesi el sanatlarında Yorgancılık ve süslemeleri

21-Gürün İlçesi el sanatlarında Kadın Giysileri

22- Kadın Giysilerinde renkler

23-Kadın Başlıkları

24-Gürün İlçesi Tarihi Evleri ve özellikleri

25-Gürün Evlerinde Ahşap Malzeme ve süsleri

26-Gürün İlçesinde yerleşme Birimleri ve yerleşme düzeni

27-Subaşı Durak, Gürün Çeşmeleri

28-Gürün Mutfağı hakkında





Şimdi siz

nereden bileceksiniz

Gürün Gürün çağrıldığını Tilgarimonun

Bin dallı şalın nakışlarında

Benim işçi ellerim

Ve çok renkli çocukluğum

İpekli dut bahçelerinde

Yonca tarlalarında

Şimdi siz nereden bileceksiniz

Kuruyup gittiğini Tohma Çayı’nın

O ipek dutların kesilip doğrandığını

Cevizlerin mobilya,

Tezgahların oyuncak,

Otlakların elden ele

İstanbul’a sermaye olduğunu

Şimdi siz nereden bileceksiniz...”

Hasan Hüseyin Korkmazgil





“...Manchester denilince depreşir yaralarım

dal dal sızar ince kanım

bin dallı şal üstüne

Manchester’dan gelen iplik

Yüklenip haracını İstanbul Dukalığı’nın

Kervan kervan ulaşip bizim ellere

Boyanıp göz nuruna ceylan gözlü kızların

Şakirtisinda tezgahlarin

Bin dallı şal olurmuş

Kervanlar, Sivas üstünden

Halep üstüne, çan sesleri bozkırda

Dengi dengine, dengi dengine,

Horoz gözlü altunlar

Kimin cebine, kimin cebine

Manchester faslı bitti

Çekip gitti develerle katırlar

Petrol topraklarına Ortadoğu’nun

........................................

Ben bir Gürün sürgünüyüm bilirim

Kuş uçan kervan geçen o kanamiş topraklarda

Bir dilim ekmeğin kutsal serüvenini...

Hasan Hüseyin Korkmazgil

URUK SİTESİNDEN KERV A N K A LKIYOR

Uruk Sitesi’nden kervan kalkıyor

Tilgarimo Kalesi’de ilk durak

Saraylar görkeminde hanlar, köşkler, hamamlar,

Kervan yıktı yükünü, yüreklerde umut

Uç beyliği görkemliydi

Huzurlu, mutluydu konukları Tilgarimo’nun

Dinlendi kervan, yolcu yolunda gerek

Tilgarimo Beyliği’ne

Teşekkür ederek kervancıbaşı

Kervan kaydı batıya

Kargamış, karatepe

Başkent Hattuşaş, çağının görkemini yaşıyor

Kaygılı kervancıbaşı, güvenlik tam değil

Yükler hafif, pahada ağır,

Çevirmiş göç yollarını kırkharamiler

İon, Frygya, Lidya

Güvenlik sorunu çözülmeli

Haber iletilmeli tezelden

Ama kolay değil.

.................

Zeki Büyüktanır







ÖNSÖZ

Tarih, insan topluluklarının yaşayışlarını, birbirleriyle olan ilişkilerini yer ve zaman göstererek anlatma sanatıdır. Tarihi olayların meydana gelişi esnasında en önemli faktörlerden birisi fiziki şartlar, diğerleri ise, coğrafik ve klimatik özelliklerdir. Bu özellikler nedeniyle, insanların doğup büyüdüğü, üzerinde yaşadığı toprakların tarihini inceleyerek araştırıp öğrenmek çok önemlidir.

Güzel yurdumuz Anadolu’yu binlerce yıldan beri Türkler gibi, birçok ulus yurt edinmiş, kültürlerini yansıtan belgeleri yaşadıkları alanlarda bırakarak tarih sahnesinden çekilmişlerdir. İnsan, biyolojisiyle, düşünceleriyle ve kültürüyle, kısacası yaşamıyla doğduğu toprakların ürünüdür. Öyle bir toprakta doğmuşuz ki, topraktan tarih fışkırıyor. O kadar çok uygarlık birikmiş ki, birbiri üstüne... Birbiri üzerine yığılan kültürlerden günümüze kadar ulaşan belgeler, Anadolu medeniyetlerini oluşturan toplumların yaşamlarında yer alan her türlü olayı bize aktarmaktadır. Bu uluslara ait olan, günlük yaşamdan, devlet yönetimine kadar, yazılı ve yazısız her türlü bilgiyi bize ulaştıran tüm belgeler, tarihin karanlıkta kalmış dönemlerine ait bilgilerin ipuçlarını vermektedirler. Anadolu uygarlıklarının günümüze ulaşan birikimleri, Anadolu’nun dünkü değerleridir. Anadolu’nun dünkü değerleri, bugünkü kültürümüzü çok büyük ölçüde etkilemiştir. Geleceğin en iyi şekilde yönlendirilmesi, geçmişin çok iyi bilinmesiyle mümkündür. Geçmişten geleceğe, bir köprü durumundaki bu bilgi ve belgelerin bulunarak, ortaya çıkarılması çok önemlidir.

Tarih, belgelere dayanılarak yazılmaktadır. Belgelerin dayanağı ise, yazılı kültürdür. Sözlü kültür(Halk Bilimi), gelenek ve görenekler, kısacası Folklor de yazılı kültürün kaynağıdır. Bu nedenle sözlü kültür, mutlaka yazılı kültür haline getirilmelidir. İnsanlar tarafından meydana getirilen, insanın duygu ve dileklerini dile getiren, onun varlığını, uğraşlarını, zevklerini ve yaşam biçimlerini anlatan ne varsa, bunların hepsi onun kültürünü, yani folklorunu oluşturur.

Başlangıçta bir kişi tarafından söylenmiş veya yazıya geçirilmiş, aradan yüzyılların geçmesiyle Bir ulusun ortak duygu ve düşüncesi haline gelmiş, ferdin damgasını taşımayan, halkın edebi zevk, düşünce, terbiye ve tefekküründe yeri olan her türlü maddi ve manevi ürünlerin her türlü adet, gelenek ve göreneklerin tümüne, maddi ve manevi kültürel varlıklarımıza, batı diliyle folklor adını vermekteyiz.

Folklor: Milli kültür denilen pek çok unsurdan oluşan birikimin tarihi gelişim içinde bir milletin çeşitli grupları tarafından farklı ölçülerden yaşanılan varyantlarına ve bu verileri inceleyen ilme verilen isimdir. Folklor, yabancı bir kelime olmasına rağmen, günümüzde oldukça sık kullanılmaktadır.

Bir topluma ait folklorik özellik taşıyan dini, felsefi ve psikolojik her türlü düşüncenin ürünü olan unsurlar, o toplumun birer parçasıdırlar. Toplumların kendine has karakteristik özelliklerini yansıtan eserler olarak günümüze kadar ulaşan Folklor, üzerinde yaşadığımız topraklar üzerinde uygarlıklar kurmuş milletlerin kendileri ve yaşamları hakkında önemli bilgiler veren, iklim şartlarına uygun olarak değişme ve gelişmeler gösteren, belirli kültürlerin özelliklerini yansıtan bir olgudur. Bir toplumun kültürel zenginliklerinin bir bölümünü oluşturan ve geçmişten geleceğe doğru geleneklerin devamını sağlayan folklor, ait oldukları ulusların özelliklerine sahip bulunmaktadır. Bu özellikleri de şöylece sıralayabiliriz:

Toplumsal gelenekleri yansıtan ve buna dayanan bir karaktere sahiptir. Toplumsal düşüncenin ve toplumsal zevkleri yansıtmaktadırlar. Toplumların milli zevkini ve yaşayış tarzını yansıtmış olduğundan toplumsal bir kültürün özelliğini taşımaktadırlar. Toplumsal hayatın bir aynası durumundadır, toplumların psikolojik yapısını anlatır.

Folklor ürünleri, onu meydana getiren kişilerin düşüncelerini ve zevklerini, ortaya koyarak bir milletin kültürünü temsil etmesi bakımından tarih, coğrafya, etnoğrafya ve antropoloji ilmiyle çok yakın ilişki içindedir.

Folklor: Milli kültür denilen pek çok unsurdan oluşan birikimin tarihi gelişim içinde bir milletin çeşitli grupları tarafından farklı ölçülerden yaşanılan varyantlarına ve bu verileri inceleyen ilme verilen isimdir. Folklor, yabancı bir kelime olmasına rağmen, günümüzde oldukça sık kullanılmaktadır. Folklor, Halk Edebiyatıyla eş anlamlı olarak kullanıldığı gibi, yazılmadan kuşaktan kuşağa aktarılan töreler, masallar, boş inanışlar ve gelenekler ve el san’atları gibi halk ürünü olan unsurlar anlamında da kullanılmaktadır.

Toplumların(halkların)kendi felsefesini, düşünce yapısını, zevklerini, adet, gelenek ve göreneklerini yansıtan, bizzat halk tarafından meydana getirilmiş her türlü maddi ve manevi, her türlü ürünler, folklorun konusunu oluşturur. Bunları maddeler halinde sıralayacak olursak şöyledir: Halk Oyunları, Düğünler ve adetleri, Gelenekler ve Görenekler, Halk İnanışları, Halk İlaçları, Yemek Kültürü(Mutfağı), Halk Şairleri, Halk Hikayeleri, Halk Masalları, Destanlar, Fıkralar, Ağıtlar, Ninniler, Bilmeceler, Maniler, Türküler, Çocuk Oyunları, El san’atları, Dokumacılık, Kilim ve halıcılık, Şal, çorap, dantela ve oyalar, kadın başlıkları ve giysileri ve diğerleri....

Türk Halk kültürünün özünü oluşturan çok zengin ve üstün kalitedeki el sanatlarımız, çağdaş kültürümüzün temel kaynağı ve evrensel kültürün bir parçasıdır. Geleneksel tekniklerini, ana motiflerini koruyan el sanatlarımız; biçim, malzeme ve kullanım alanı açısından genişlemesine rağmen bu sanatlar, artık eski fonksiyonunu ve değerini yitirmiş, üretim biçimini değiştirerek gerilemiş, yozlaşarak varlığını sürdürme çabası içine girmiştir. Ancak bir kısmı Türkiye’nin turistik gelişmesine paralel olarak günümüzde işlevini sürdürmekte ve değerini korumaktadır. Bugün için el sanatlarımız, kültürel turistik donatımın en önemli ögesi haline gelmiş durumdadır. Bu nedenle maddi kültürümüzün önemli öğeleri arasında sayılan el sanatlarının hammaddeleri geleneksel üretim teknikleri; kullanılan araç ve gereçleri; ülkemizdeki yayılma alanları; geçmişi, şimdiki durumu ve geleceği; ürün çeşitleri; sosyal ve ekonomik durumları araştırılarak belgelerle ortaya konulmalıdır.

Günümüzde dokuma sanayiinin gelişmesi, geleneksel giyimle birlikte, el dokumalarının kullanım alanlarının daralması, doğal malzeme ve geleneksel yöntemlerle üretim yapanların azalması, Anadolu el dokumacılığının bunun yanı sıra da pek çok değerli el sanatlarının unutulmasına neden olmuştur. Geleneksel el sanatı ürünlerimizin değerlendirilmesi, ancak onların hangi uygarlıkların, hangi inançların ve hangi yaşam tarzlarının uzantısı olduklarının saptanmasıyla mümkündür.

Bir bölgenin tarihi, coğrafyası ve kültürel yapısı, tüm özellikleriyle birlikte en başta o yörede yaşayanlarca bilinmesi; sosyal ve kültürel gelişimin bir göstergesi olduğu kadar, aynı zamanda kültürel turizmin de önemli bir koşuludur. Kültür turizminin tüm olanaklarına fazlasıyla sahip olmasa da Gürün İlçesi, tarihi ve kültürel zenginliği çok yoğun olan bir beldedir. Gürün İlçesi, küçük bir kasaba olmasına rağmen çok büyük bir geçmişi var.

Yöremizin kültürel değerlerine sahip çıkma sorumluluğu hepimize aittir. Bu nedenle yaşadığımız yerin tarihi zenginlikleri ve kültürel değerlerinin sorumluluğunu üstlenerek evrensel değerlere taşınmasını sağlamak hepimizin görevidir.

Biz, bu hareket noktasından yola çıkarak, Gürün İlçesinin tarihi ve coğrafyasını anlatan “Bütün Yönleriyle Gürün İlçesi” adlı yapıtımızdan sonra kaybolmaya yüz tutan Folklorumuza ait unsurlardan Gürün ve yöresine ait el san’atları hakkında yapmış olduğumuz çeşitli inceleme ve araştırmaları tanıtarak bu ürünlerin unutulmasını önlemek ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla, bu konuyu ayrı bir kitap halinde siz değerli hemşehrilerimiz ve okuyucularımızın hizmetine sunmaya çalıştık.

Gayemiz, doğup büyüdüğümüz, üzerinde yaşamış olduğumuz Gürün İlçesi ve insanlarına olan bağlılığımız, vefa duygumuzdur. Çünkü her şeyden önce Gürün İlçesi, bizim kendi memleketimizdir. Her türlü faydalı ve hayırlı hizmete layık olan yine İlçemiz Gürün’dür.

Geçmişten günümüze kadar kültürel unsurların araştırılarak gelecek kuşaklara aktarılması bizim kuşağın görevidir. Bu nedenle Gürün yöresi el sanatlarının araştırılıp incelenerek yeni kuşaklara tanıtılması ve aktarılması sağlanmalıdır. Bununla birlikte Gürün yöresindeki el sanatları ürünlerinin teknik, motif, renk, araç-gereç özellikleri açısından değerlendirilerek, çağdaş boyut kazandırılıp gerekli çalışmaların yapılması kesinlikle yapılmalıdır.

Yapılan bu çalışmaların tanıtımı, üretimi ve pazarlanması için “Gürün ilçesi el sanatlarını araştırma, geliştirme, tanıtım, üretim ve pazarlama projesi”adı altında gerekli devlet desteği sağlanarak yöre ekonomisine ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunulması gereklidir. Genel olarak köylerde oturanlar, geleneksel el sanatlarını yaşatmaktadırlar. Halkımızın duygularını, düşüncelerini, isteklerini anlatımda bir zamanlar en önemli aracı olan el s anatları mızın Gürün’deki zengin varlığını, büyüleyici iç dünyasını, yansıtan bu araştırmanın insanlarımızda farklı bir heyecanı yaşatacağına inanıyorum. Bize bu çalışmamızda yardımcı olan herkese, özellikle, kaynak kişilere teşekkürlerimi sunuyorum. Çalışma ve gayret bizden, takdir ve lütuf Allahü Teala(c. c. )dandır.



Mehmet Ali ÖZ

15 Mart 2000

Gürün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder