BÜTÜN YÖNLERİYLE GÜRÜN İLÇESİ (V)
GÜRÜN İLÇESİ FOLKLORU
EL SANATLARI
-Folklor Hakkında
-El San’atları hakkında
-Dokuma ve Giyim
-Kilim-Halı-Şal Dokumaları
-El sanatlarında yer alan motif ve desenler
-Çorap-Dantela ve Oyalar
-Kadın Giysileri
-Kadın Başlıkları
-Gürün İlçesi Tarihi Evleri ve özellikleri
-Gürün Evlerinde Ahşap Malzeme ve süsleri
-Gürün İlçesinde yerleşme Birimleri ve yerleşme düzeni
-Subaşı Durak, Gürün Çeşmeleri
-Gürün Mutfağı
Mehmet Ali Öz
İÇİNDEKİLER
01-İçindekiler
02-Takdim
03-Takdim
04-Önsöz
05-Folklor(Halk Bilimi)Hakkında
06-El Sanatları Hakkında
07-Dokuma ve Giyim
08-Gürün İlçesi el sanatlarında(Boyama tekniği ve kök boyalar)
09- Gürün ilçesinde El sanatları(Kilim-Halı-Şal ve çeşitli dokumalar)
10-Gürün İlçesi el sanatlarında yer alan motif desen veya imler
11-Gürün İlçesi el sanatlarında Motif ve desenlerin isimleri
12- Gürün İlçesi el sanatlarında Motif ve desenlerin anlamları
13-Gürün İlçesi el sanatlarında(Kilim Dokumacılığı)
14-Gürün İlçesi Kilimleri
15-Gürün İlçesi el sanatları(Halı Dokumacılığı)
16- Gürün İlçesi el sanatları(Şal Dokumacılığı)
17-Gürün İlçesi el sanatları(Çoraplar)
18-Gürün İlçesi el sanatları(Dantelalar)
19-Gürün İlçesi el sanatları(Oyalar)
20-Gürün İlçesi el sanatlarında Yorgancılık ve süslemeleri
21-Gürün İlçesi el sanatlarında Kadın Giysileri
22- Kadın Giysilerinde renkler
23-Kadın Başlıkları
24-Gürün İlçesi Tarihi Evleri ve özellikleri
25-Gürün Evlerinde Ahşap Malzeme ve süsleri
26-Gürün İlçesinde yerleşme Birimleri ve yerleşme düzeni
27-Subaşı Durak, Gürün Çeşmeleri
28-Gürün Mutfağı hakkında
Şimdi siz
nereden bileceksiniz
Gürün Gürün çağrıldığını Tilgarimonun
Bin dallı şalın nakışlarında
Benim işçi ellerim
Ve çok renkli çocukluğum
İpekli dut bahçelerinde
Yonca tarlalarında
Şimdi siz nereden bileceksiniz
Kuruyup gittiğini Tohma Çayı’nın
O ipek dutların kesilip doğrandığını
Cevizlerin mobilya,
Tezgahların oyuncak,
Otlakların elden ele
İstanbul’a sermaye olduğunu
Şimdi siz nereden bileceksiniz...”
Hasan Hüseyin Korkmazgil
“...Manchester denilince depreşir yaralarım
dal dal sızar ince kanım
bin dallı şal üstüne
Manchester’dan gelen iplik
Yüklenip haracını İstanbul Dukalığı’nın
Kervan kervan ulaşip bizim ellere
Boyanıp göz nuruna ceylan gözlü kızların
Şakirtisinda tezgahlarin
Bin dallı şal olurmuş
Kervanlar, Sivas üstünden
Halep üstüne, çan sesleri bozkırda
Dengi dengine, dengi dengine,
Horoz gözlü altunlar
Kimin cebine, kimin cebine
Manchester faslı bitti
Çekip gitti develerle katırlar
Petrol topraklarına Ortadoğu’nun
........................................
Ben bir Gürün sürgünüyüm bilirim
Kuş uçan kervan geçen o kanamiş topraklarda
Bir dilim ekmeğin kutsal serüvenini...
Hasan Hüseyin Korkmazgil
URUK SİTESİNDEN KERV A N K A LKIYOR
Uruk Sitesi’nden kervan kalkıyor
Tilgarimo Kalesi’de ilk durak
Saraylar görkeminde hanlar, köşkler, hamamlar,
Kervan yıktı yükünü, yüreklerde umut
Uç beyliği görkemliydi
Huzurlu, mutluydu konukları Tilgarimo’nun
Dinlendi kervan, yolcu yolunda gerek
Tilgarimo Beyliği’ne
Teşekkür ederek kervancıbaşı
Kervan kaydı batıya
Kargamış, karatepe
Başkent Hattuşaş, çağının görkemini yaşıyor
Kaygılı kervancıbaşı, güvenlik tam değil
Yükler hafif, pahada ağır,
Çevirmiş göç yollarını kırkharamiler
İon, Frygya, Lidya
Güvenlik sorunu çözülmeli
Haber iletilmeli tezelden
Ama kolay değil.
.................
Zeki Büyüktanır
ÖNSÖZ
Tarih, insan topluluklarının yaşayışlarını, birbirleriyle olan ilişkilerini yer ve zaman göstererek anlatma sanatıdır. Tarihi olayların meydana gelişi esnasında en önemli faktörlerden birisi fiziki şartlar, diğerleri ise, coğrafik ve klimatik özelliklerdir. Bu özellikler nedeniyle, insanların doğup büyüdüğü, üzerinde yaşadığı toprakların tarihini inceleyerek araştırıp öğrenmek çok önemlidir.
Güzel yurdumuz Anadolu’yu binlerce yıldan beri Türkler gibi, birçok ulus yurt edinmiş, kültürlerini yansıtan belgeleri yaşadıkları alanlarda bırakarak tarih sahnesinden çekilmişlerdir. İnsan, biyolojisiyle, düşünceleriyle ve kültürüyle, kısacası yaşamıyla doğduğu toprakların ürünüdür. Öyle bir toprakta doğmuşuz ki, topraktan tarih fışkırıyor. O kadar çok uygarlık birikmiş ki, birbiri üstüne... Birbiri üzerine yığılan kültürlerden günümüze kadar ulaşan belgeler, Anadolu medeniyetlerini oluşturan toplumların yaşamlarında yer alan her türlü olayı bize aktarmaktadır. Bu uluslara ait olan, günlük yaşamdan, devlet yönetimine kadar, yazılı ve yazısız her türlü bilgiyi bize ulaştıran tüm belgeler, tarihin karanlıkta kalmış dönemlerine ait bilgilerin ipuçlarını vermektedirler. Anadolu uygarlıklarının günümüze ulaşan birikimleri, Anadolu’nun dünkü değerleridir. Anadolu’nun dünkü değerleri, bugünkü kültürümüzü çok büyük ölçüde etkilemiştir. Geleceğin en iyi şekilde yönlendirilmesi, geçmişin çok iyi bilinmesiyle mümkündür. Geçmişten geleceğe, bir köprü durumundaki bu bilgi ve belgelerin bulunarak, ortaya çıkarılması çok önemlidir.
Tarih, belgelere dayanılarak yazılmaktadır. Belgelerin dayanağı ise, yazılı kültürdür. Sözlü kültür(Halk Bilimi), gelenek ve görenekler, kısacası Folklor de yazılı kültürün kaynağıdır. Bu nedenle sözlü kültür, mutlaka yazılı kültür haline getirilmelidir. İnsanlar tarafından meydana getirilen, insanın duygu ve dileklerini dile getiren, onun varlığını, uğraşlarını, zevklerini ve yaşam biçimlerini anlatan ne varsa, bunların hepsi onun kültürünü, yani folklorunu oluşturur.
Başlangıçta bir kişi tarafından söylenmiş veya yazıya geçirilmiş, aradan yüzyılların geçmesiyle Bir ulusun ortak duygu ve düşüncesi haline gelmiş, ferdin damgasını taşımayan, halkın edebi zevk, düşünce, terbiye ve tefekküründe yeri olan her türlü maddi ve manevi ürünlerin her türlü adet, gelenek ve göreneklerin tümüne, maddi ve manevi kültürel varlıklarımıza, batı diliyle folklor adını vermekteyiz.
Folklor: Milli kültür denilen pek çok unsurdan oluşan birikimin tarihi gelişim içinde bir milletin çeşitli grupları tarafından farklı ölçülerden yaşanılan varyantlarına ve bu verileri inceleyen ilme verilen isimdir. Folklor, yabancı bir kelime olmasına rağmen, günümüzde oldukça sık kullanılmaktadır.
Bir topluma ait folklorik özellik taşıyan dini, felsefi ve psikolojik her türlü düşüncenin ürünü olan unsurlar, o toplumun birer parçasıdırlar. Toplumların kendine has karakteristik özelliklerini yansıtan eserler olarak günümüze kadar ulaşan Folklor, üzerinde yaşadığımız topraklar üzerinde uygarlıklar kurmuş milletlerin kendileri ve yaşamları hakkında önemli bilgiler veren, iklim şartlarına uygun olarak değişme ve gelişmeler gösteren, belirli kültürlerin özelliklerini yansıtan bir olgudur. Bir toplumun kültürel zenginliklerinin bir bölümünü oluşturan ve geçmişten geleceğe doğru geleneklerin devamını sağlayan folklor, ait oldukları ulusların özelliklerine sahip bulunmaktadır. Bu özellikleri de şöylece sıralayabiliriz:
Toplumsal gelenekleri yansıtan ve buna dayanan bir karaktere sahiptir. Toplumsal düşüncenin ve toplumsal zevkleri yansıtmaktadırlar. Toplumların milli zevkini ve yaşayış tarzını yansıtmış olduğundan toplumsal bir kültürün özelliğini taşımaktadırlar. Toplumsal hayatın bir aynası durumundadır, toplumların psikolojik yapısını anlatır.
Folklor ürünleri, onu meydana getiren kişilerin düşüncelerini ve zevklerini, ortaya koyarak bir milletin kültürünü temsil etmesi bakımından tarih, coğrafya, etnoğrafya ve antropoloji ilmiyle çok yakın ilişki içindedir.
Folklor: Milli kültür denilen pek çok unsurdan oluşan birikimin tarihi gelişim içinde bir milletin çeşitli grupları tarafından farklı ölçülerden yaşanılan varyantlarına ve bu verileri inceleyen ilme verilen isimdir. Folklor, yabancı bir kelime olmasına rağmen, günümüzde oldukça sık kullanılmaktadır. Folklor, Halk Edebiyatıyla eş anlamlı olarak kullanıldığı gibi, yazılmadan kuşaktan kuşağa aktarılan töreler, masallar, boş inanışlar ve gelenekler ve el san’atları gibi halk ürünü olan unsurlar anlamında da kullanılmaktadır.
Toplumların(halkların)kendi felsefesini, düşünce yapısını, zevklerini, adet, gelenek ve göreneklerini yansıtan, bizzat halk tarafından meydana getirilmiş her türlü maddi ve manevi, her türlü ürünler, folklorun konusunu oluşturur. Bunları maddeler halinde sıralayacak olursak şöyledir: Halk Oyunları, Düğünler ve adetleri, Gelenekler ve Görenekler, Halk İnanışları, Halk İlaçları, Yemek Kültürü(Mutfağı), Halk Şairleri, Halk Hikayeleri, Halk Masalları, Destanlar, Fıkralar, Ağıtlar, Ninniler, Bilmeceler, Maniler, Türküler, Çocuk Oyunları, El san’atları, Dokumacılık, Kilim ve halıcılık, Şal, çorap, dantela ve oyalar, kadın başlıkları ve giysileri ve diğerleri....
Türk Halk kültürünün özünü oluşturan çok zengin ve üstün kalitedeki el sanatlarımız, çağdaş kültürümüzün temel kaynağı ve evrensel kültürün bir parçasıdır. Geleneksel tekniklerini, ana motiflerini koruyan el sanatlarımız; biçim, malzeme ve kullanım alanı açısından genişlemesine rağmen bu sanatlar, artık eski fonksiyonunu ve değerini yitirmiş, üretim biçimini değiştirerek gerilemiş, yozlaşarak varlığını sürdürme çabası içine girmiştir. Ancak bir kısmı Türkiye’nin turistik gelişmesine paralel olarak günümüzde işlevini sürdürmekte ve değerini korumaktadır. Bugün için el sanatlarımız, kültürel turistik donatımın en önemli ögesi haline gelmiş durumdadır. Bu nedenle maddi kültürümüzün önemli öğeleri arasında sayılan el sanatlarının hammaddeleri geleneksel üretim teknikleri; kullanılan araç ve gereçleri; ülkemizdeki yayılma alanları; geçmişi, şimdiki durumu ve geleceği; ürün çeşitleri; sosyal ve ekonomik durumları araştırılarak belgelerle ortaya konulmalıdır.
Günümüzde dokuma sanayiinin gelişmesi, geleneksel giyimle birlikte, el dokumalarının kullanım alanlarının daralması, doğal malzeme ve geleneksel yöntemlerle üretim yapanların azalması, Anadolu el dokumacılığının bunun yanı sıra da pek çok değerli el sanatlarının unutulmasına neden olmuştur. Geleneksel el sanatı ürünlerimizin değerlendirilmesi, ancak onların hangi uygarlıkların, hangi inançların ve hangi yaşam tarzlarının uzantısı olduklarının saptanmasıyla mümkündür.
Bir bölgenin tarihi, coğrafyası ve kültürel yapısı, tüm özellikleriyle birlikte en başta o yörede yaşayanlarca bilinmesi; sosyal ve kültürel gelişimin bir göstergesi olduğu kadar, aynı zamanda kültürel turizmin de önemli bir koşuludur. Kültür turizminin tüm olanaklarına fazlasıyla sahip olmasa da Gürün İlçesi, tarihi ve kültürel zenginliği çok yoğun olan bir beldedir. Gürün İlçesi, küçük bir kasaba olmasına rağmen çok büyük bir geçmişi var.
Yöremizin kültürel değerlerine sahip çıkma sorumluluğu hepimize aittir. Bu nedenle yaşadığımız yerin tarihi zenginlikleri ve kültürel değerlerinin sorumluluğunu üstlenerek evrensel değerlere taşınmasını sağlamak hepimizin görevidir.
Biz, bu hareket noktasından yola çıkarak, Gürün İlçesinin tarihi ve coğrafyasını anlatan “Bütün Yönleriyle Gürün İlçesi” adlı yapıtımızdan sonra kaybolmaya yüz tutan Folklorumuza ait unsurlardan Gürün ve yöresine ait el san’atları hakkında yapmış olduğumuz çeşitli inceleme ve araştırmaları tanıtarak bu ürünlerin unutulmasını önlemek ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla, bu konuyu ayrı bir kitap halinde siz değerli hemşehrilerimiz ve okuyucularımızın hizmetine sunmaya çalıştık.
Gayemiz, doğup büyüdüğümüz, üzerinde yaşamış olduğumuz Gürün İlçesi ve insanlarına olan bağlılığımız, vefa duygumuzdur. Çünkü her şeyden önce Gürün İlçesi, bizim kendi memleketimizdir. Her türlü faydalı ve hayırlı hizmete layık olan yine İlçemiz Gürün’dür.
Geçmişten günümüze kadar kültürel unsurların araştırılarak gelecek kuşaklara aktarılması bizim kuşağın görevidir. Bu nedenle Gürün yöresi el sanatlarının araştırılıp incelenerek yeni kuşaklara tanıtılması ve aktarılması sağlanmalıdır. Bununla birlikte Gürün yöresindeki el sanatları ürünlerinin teknik, motif, renk, araç-gereç özellikleri açısından değerlendirilerek, çağdaş boyut kazandırılıp gerekli çalışmaların yapılması kesinlikle yapılmalıdır.
Yapılan bu çalışmaların tanıtımı, üretimi ve pazarlanması için “Gürün ilçesi el sanatlarını araştırma, geliştirme, tanıtım, üretim ve pazarlama projesi”adı altında gerekli devlet desteği sağlanarak yöre ekonomisine ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunulması gereklidir. Genel olarak köylerde oturanlar, geleneksel el sanatlarını yaşatmaktadırlar. Halkımızın duygularını, düşüncelerini, isteklerini anlatımda bir zamanlar en önemli aracı olan el s anatları mızın Gürün’deki zengin varlığını, büyüleyici iç dünyasını, yansıtan bu araştırmanın insanlarımızda farklı bir heyecanı yaşatacağına inanıyorum. Bize bu çalışmamızda yardımcı olan herkese, özellikle, kaynak kişilere teşekkürlerimi sunuyorum. Çalışma ve gayret bizden, takdir ve lütuf Allahü Teala(c. c. )dandır.
Mehmet Ali ÖZ
15 Mart 2000
Gürün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder